Otelimizde sabah aldığımız açık büfe kahvaltıdan sonra Girne gezimize Mavi köşkle başlayıp , Girne dağlarının eteğinde bulunan ve eski bir Rum Köyü olan Beylerbeyi Köyüne çeviriyoruz. Orada 12. yy. da tamamlanan gotik mimarinin en güzel örneklerinden biri olan Bellapais Manastırını yemyeşil dokusuyla Beylerbeyi Köyünü görüp fotoğraf çekmek veya çay kahve içmek isteyen misafirlerimiz için verilecek molanın ardından Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ın Anıt Mezarını ziyaret ediyoruz 1974 yılında, ilk kara harekatının başladığı nokta olan Karaoğlanoğlu bölgesindeki Karaoğlanoğlu Şehitliğini ziyaret ediyoruz. Rum ordusunun Türk ordusuna karşı kullanmış olduğu ağır silahların yer aldığı açık hava müzesini ve ardından da yavuz çıkarma körfezini, barış ve özgürlük anıtını panoramik olarak görüyor ve adanın en sıcak dokusuna sahip Girne Şehrine doğru gitmek için harekete geçiyoruz. Girne’de ilk olarak şehri korumak amacıyla inşa edilen tarihi Girne Kalesini ve içerisinde bulunan zindanlarını arkeoloji müzesini ve dünyadaki şuana kadar çıkartılabilmiş en eski 2300 yaşındaki ikinci gemi batığını görüyoruz. Daha sonra geçmişte ticari amaçlarla kullanılan ve adayı Ortadoğu’nun en büyük ticaret merkezine çeviren tarihi Girne limanının kuşbakışı görüntüsünü aldıktan sonra otelimize geçiyoruz otelimizde alınacak akşam yemeğinden sonra dileyen misafirlerimiz Casino’da şansını deneye bilir veya otel aktivitelerinden yararlanabilir, ilerleyen saatlerde günün yorgunluğunu çıkarmak için konforlu odalarında istirahat’a çekile bilir.

Sabah otelimizde aşacağımız kahvaltı sonrasında eşyalarımız da yanımıza alarak Gazimağusa bölgesine için yola çıkıyoruz İlk olarak Mağusa surlarını tarihi deniz kapısını, Lala Mustafa Paşa Camii’yi, Venedik sarayı kalıntılarını, ünlü Namık Kemal meydanı ve vatan şairi Namık Kemal’in zindanını gördükten sonra serbest zaman verilecektir daha sonra Canbulat Paşa kapısı panoramik görüp, hayalet şehir olarak günümüze kadar gelen kapalı Maraş ziyaretimizi yapıyoruz,burada Maraşın tarihi geçmişi ni bir film platosu gezermiş gibi canlı tanıklık edeceksiniz,1974 de bir turizm cenneti olan Maraş o dönemden kalan kalıntılar ve modern mimarisinin kalıntıları ile hayranlık uyandıracak , altın gibi kumsalı mas mavi berrak denizi ile ruhumuzu dinlendireceğimiz Maraş gezimizi tamamladıktan sonra Mağusa kale içinde bulunan petek pastanesi veya tarihi dokudaki cafe veya barlarda rehberimizin vereceği serbest zaman diliminde vakit geçiriyoruz sonrasında havalimanına gitmek için yola çıkıyoruz.